Mezunlarımız Yazıyor

p12018 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Girişimcilik Bölümü’nde başlayan üniversite yolculuğum, zamanla birçok farklı alana yayılan, çok yönlü ve zengin bir öğrenme sürecine dönüştü. Girişimcilik lisans eğitimimin yanı sıra Psikoloji Bölümüyle çift anadal yapma fırsatı yakaladım. Ardından üniversite sınavına tekrar girerek, yine Kültür Üniversitesi’nde Dijital Medya ve Pazarlama Bölümü’nü kazandım. Üç bölümü aynı anda okumak süreç boyunca zaman zaman yorucu olsa da ilgi duyduğum alanlarda eğitim almak bir o kadar keyifliydi. Ders ve sınav çakışmaları gibi zorluklar karşısında akademisyenlerimizin desteği, bu süreci daha yönetilebilir ve motive edici hale getirdi.
Farklı disiplinlerde eğitim almak, bana yalnızca bilgi değil; farklı çevrelerden insanlarla tanışma, çeşitli bakış açıları geliştirme ve güçlü bir sosyal ağ kurma imkânı da sağladı. Edindiğim bu network hem öğrencilik yıllarımda staj ararken hem de profesyonel dünyaya adım atarken bana büyük katkı sundu.

Üniversite ikinci sınıftan itibaren Kültür Elçiliği görevini üstlenerek üniversitemin farklı birimlerinde çalıştım. Etkinliklerde aktif rol aldım, tercih dönemlerinde aday öğrencilere bölümlerimi tanıtma fırsatı buldum. Bu görevler hem iletişim becerilerimi geliştirmemi hem de temsil gücümü artırmamı sağladı. Henüz mezun olmadan, 2023 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı’nda profesyonel iş hayatına adım attım ve halen burada görev almakla birlikte psikolojik danışmanlık hizmeti kapsamında danışan görmekteyim.

Akademik serüvenim, iki lisans ve bir ön lisans programıyla da sınırlı kalmadı. Mezun olduğum yıl açılan Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı, beni en çok istediğim alana yönlendirme fırsatı sundu. Bu alandaki yüksek lisans eğitimim, danışan görme süreçlerine sağlam bir hazırlık sağlayarak mesleki yetkinliğimi pekiştirdi.
Bugün geriye dönüp baktığımda, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin vizyonu, akademik kadrosu ve destekleyici ortamı sayesinde hayal ettiklerimi somut başarılara dönüştürmenin huzurunu yaşıyorum. Kültür Üniversitesi, benim için yalnızca bir öğrenim kurumu değil; kendimi keşfettiğim, sınırlarımı zorladığım ve hayalini kurduğum geleceğe emin adımlarla yürüdüğüm bir yaşam alanıydı. Bu yolda bana eşlik eden herkese ve değerli hocalarıma sonsuz teşekkür ederim. Yeni başlayacak öğrencilere önerim ise şu olur: Cesur olun, merak edin, sınırlarınızı zorlamaktan çekinmeyin ve kendinize yatırım yapın. Çünkü Kültür’de bunun için gerekli olan her şey fazlasıyla var. Önemli olan, kendinize inanmanız.

İlayda Sipahioğlu
İstanbul Kültür Üniversitesi Girişimcilik (2022) & Dijital Medya Ve Pazarlama (2021) & Psikoloji (2023) Bölümleri & Klinik Psikoloji Yüksek Lisans (2025) Programı Mezunu 
İstanbul Kültür Üniversitesi Kurumsal İletişim Daire Başkanlığı

Kurumsal İlişkiler Saha Sorumlusu


p2Yol “1. yürüyüş, 2. yol, patika” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Türkçe yorı- “yürümek” fiili ile eş kökenlidir. Cümlelerime “yol” kelimesinin etimolojisi üzerine başlamak istedim çünkü kendi “yol”umdan bahsederken aslında sizleri bir psikoloji öğrencisinin uzman psikolog olma “yol”culuğuna çıkarmış olacağım.

2017 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji bölümü 1. Sınıf öğrencisi olarak oldukça heyecanlı, her şeyi öğrenmeye istekli, meraklı ama üniversiteye de bir o kadar yabancıydım. Nereden, nasıl başlanır, ne okunmalıdır, ne kadar yapılmalıdır sanki yeni doğmuş bir yetişkin gibiydim. Yavaş yavaş şekillenen arzularım söz konusuydu. Gelişim psikolojisi çalışacak, psikanalizde ilerleyecektim. Mitoloji okumaya ve etimoloji çalışmaya başladım. Daha fazla bilgiye nereden ulaşabilirim, daha farklı nasıl düşünebilirim sorularıyla kendimi her zaman geliştirmeye çalıştım. Hiç durmadan sorduğum sorulara hiç bıkmadan cevap veren hocalarım, bizlere soru sormaya dair açılan alanlar iyi ki bu bölümü bu okulda okumuşum dedirtti. İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nün akademik alandaki bilimselliği, etik düsturu, dikey ilişki konumlanmasındaki mesafenin incitmeden hissettirilmesi ve bu bağlamda aslında bir üniversitede olduğumuzun çok ince bir şekilde fark ettirilmesi okuluma bağlılığımın en sağlam temelleridir. Çünkü okulda sadece derslere dair şeyler değil, hayata dair, dikey ilişki kurmaya dair, yatay ilişkide kalabilmeye dair beceriler de kazanıyorsunuz. Yüksek lisansı başka bir okulda yapmama rağmen tez danışmanım da jürim de İstanbul Kültür Üniversitesi’nden hocalarımdı. Çünkü eğer bir şeyi yanlış yaparsam onların bana olan şefkatle yaklaşımından asla şüphe etmez, yardım edeceklerini ve kendimi geliştirmem için bana alan açacaklarını bilirdim, buna gelişim psikolojisinde “yakınsak gelişim alanı” diyoruz...

İş hayatına başladığımda okulda öğrendiğim bilgiler, teknikler, stajlarımdaki deneyimlerim bana yol gösterici oldu. Zorlandığım zamanlarda hocalarımın süpervizörlüğü sayesinde sorunları çözmem ilişkimizin devamlılığının sadece şekil değiştirdiğine dair gösterendi. Bir bölüm okumayı, mezun olmayı ve işe girmeyi bilgisayar oyunu oynamaya çok benzetiyorum. İlk bölümlerde oyuncunun oyunu tanıması için yönergeler vardır ve basittir. Bölümler ilerledikçe zorlanırsınız bazen aynı bölümü birçok kere oynamanız gerekebilir ama bir şekilde geçersiniz, sizden ileri bölümde olan birisini görünce nasıl oraya geldiğini merak edersiniz ama oynamaya devam ettiğinizde kendinizin de bir gün oraya ilerlediğini görmüş olursunuz. Mesleklerimiz için bir yola çıktık, bu yolda ilerledik, ilk zamanlar kolay gibiydi ilerledikçe zorlaştı ama asıl ilerlemeye devam etmek oyunun en heyecanlı kısmı. Bu bakış açılarını kazanmamdaki ve kendimi gerçekleştirme çabamdaki en büyük destekçilerim aynı yerlerden geçtiğini hiçbir zaman unutmadığını verdiği şefkatten, ilgiden, değerden her zaman hissettiğim hocalarımdır. Onların desteği, “Acaba yapabilir miyim?” sorusuna “Tabii ki yaparsın” diyerek bana olan inançları her zaman kulağımda ve kalbimdedir. Bizlere alan açan, bir çiçek gibi zamanla ve sabırla büyüme/ilerleme yolculuğumdaki eşlikçilerim olan Ece hocama, Melis hocama, Nida hocama, Seda hocama, Merve hocama teşekkürü borç bilirim.

Uzm. Psk. Nursun Yaren Kalem
İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümü (2021) Mezunu


p3Kültür Üniversitesi öğrenciliği; bir amfide biraz heyecan ve biraz belirsizlik ile başlayan ancak mezuniyet salonuna gelindiği gün ise biraz burukluk, büyük mutluluk ve gurur ile son bulan bir yolculuk oldu. Kimliğimizi tam anlamıyla edindiğimiz yıllarda, üniversite çatısı altında çok kıymetli akademisyenler ile ve destekleyici dostluklar ile buluşmak hem keyif hem de gelişim dolu yılları önümüze serdi. Nihayetinde Kültür, kelime anlamının da ifade ettiği misyonunu tamamlayan; değerlerini ve anayasasını öğrencilerine aktaran, bilimin aydınlığında bir eğitim sunan, düşünce ve sanat üreten bir çatı oldu. Mezuniyetimin hemen ardından uzmanlığımı alacağım ve bir klinik psikolog olacağım yer de yine bu çatı oldu ve yolculuğun keyfi, yolun güzelliği artarak devam etti.

Şimdilerde bir özel eğitim merkezinde özel gereksinimli çocuklarla ve aileleri ile çalışırken okulumun sıralarında öğrendiğim bilgileri, staj ile bana kattığı deneyimleri, benimsediğim etik değerleri her gün taşıyorum. Psikoloji kulübü sayesinde tanıdığım insanlar, organize ettiğim söyleşiler şimdi daha bir anlamlı. Lisans döneminde bir bitirme tezi yazmış olmanın, bilimsel çalışma yürütmüş olmanın önemi her daim zihnimde. Mesleğimi yapmanın gücünü aldığım lisans eğitimime, mesleki tatmine eriştiğim her gün minnettar hissediyorum. Kültür, çok özlenmesi ve her daim yeniden bir parçası olmak üzere dönülebilmesi sayesinde her mezunu için ev hissi taşıyan bir yer olarak daima var olacak. Bu sayede, psikolog kimliğimi oluşturan tüm akademisyen hocalarıma bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Hayâl ettiği yola çıkmış tüm meslektaşlarım, arkadaşlarım adına inanç ve başarılarının daim olmasını diliyorum. 

Betül YERLİ
İstanbul Kültür Üniversitesi Psikoloji Bölümü (2023) Mezunu
Özel Altan Akademi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Kurum Psikoloğu & Oyun Terapisti

 


Son Güncelleme Tarihi: Cu, 06/20/2025 - 18:01